Guardian yazarı Jonathan Watts, 15 Şubat Cuma günü Britanya’nın dört bir yanında onbini aşkın sayıda ortaokul ve lise öğrencisinin, iklim yıkımına karşı hiçbir tedbir almayan Britanya hükümetini protesto etmek için dersleri asıp sokaklara dökülmesi olayının başlangıcını ve muhtemel yankılarını aynı gün yazdığı haber-analizde anlatıyor. Greta Thunberg’le yapılmış bir mülakatı da içeren yazıyı azıcık kısaltarak aktarıyoruz.
Jonathan Watts
Guardian, 15 Şubat 2019
Greta Thunberg, Cuma günkü öğrenci iklim grevinin pozitif değişim getireceği konusunda umutlu. Kendisinin geçen yaz İsveç parlamentosu önünde tek kişilik eylemle başlattığı protesto hareketine pek çok ülkede sayıları hızla artan gençler kitleler halinde katılıyor.
Britanya’da planlanan muazzam seferberlik daha önce Avustralya’da, Almanya’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde, Belçika’da, Japonya’da ve bir düzineyi aşkın sayıda başka ülkede onbinlerce orta öğretim ve üniversite öğrencisinin protesto gösterilerinin ardından yapılıyor.
“İngiltere’nin de okul grevlerine esaslı bir şekilde katılıyor olması harika bence” diyor Greta, Guardian’a verdiği mülakatta. Ve ekliyor: “Okul grevlerinde bir dizi gerçek kahraman ortaya çıkmıştı zaten; İskoçya’da Holly Gillibrand mesela, ya da İrlanda’da Cork’taki öğrenciler... Onların ellerindeki efsane pankartta ‘imparator çıplak’ yazıyordu.”
15 Mart’ta dünya çapında büyük bir seferberlik planlanırken, Greta hareketin artık hız kazanmakta olduğunu hissettiğini söylüyor.
Fotoğraf: Michael Campanella/The Guardian
“Durumun ne kadar saçma olduğunu artık yeterince insan farketmiş durumda bence. İnsanlık tarihindeki en büyük krizin ortasındayız ve aslına bakılırsa bunu önlemek için hiçbir şey yapılmıyor. Sanıyorum, gördüğümüz şey, büyük değişimlerin başlangıcı ve bu da çok umut verici” diye yazıyor Greta.
Greta’nın ünü ve etkisi de hızla artmakta. Kendisi Aralık’ta BM iklim konferansında konuşma yaptı ve dünya liderlerini sorumsuz çocuklar gibi davranmakla suçladı.
Geçen ay, bu sefer onun fırçasını yiyenler Davos’daki küresel iş insanları eliti oldu. Greta onlara da şöyle dedi: “Bazı kişiler, bazı şirketler, özellikle de bazı karar vericiler, hayal bile edilemeyecek miktarlarda paralar kazanmak için ne paha biçilmez değerleri feda ettiklerini tamı tamına biliyorlardı, sanırım bugün bu salonda bulunan sizler de çoğunlukla, işte o bilen insanlar grubuna mensupsunuz.”
Greta’nın başlattığı hareket biçim değiştirerek dünyanın dört bir tarafına yayıldı ve, kimi zaman, daha eski ve 'yaşlı' gruplarla bağlantı kurdu: Bu gruplar arasında Yokoluş İsyanı (Extinction Rebellion), 350.org ve Greenpeace de bulunmakta.
Gelecek hafta Greta trene atlıyor –uçmanın yüksek karbon salımları dolayısıyla uçak kullanmamakta kararlı– ve Avrupa Komisyonu başkanı Jean-Claude Junker’le birlikte aynı kürsüyü paylaşmak üzere Brüksel’de bir konferansa katılıyor; onun ardından, artık Fransa’da da yaygınlaşmaya başlayan okul grevlerine katılmak üzere Paris’e gidiyor.
Deneyimli iklim aktivistleri bu kadar kısa süre içinde ne kadar çok kazanım elde edildiğini görmekten şaşkına dönmüş durumdalar. 350.org hareketinin kurucularından Bill McKibben şöyle diyor mesela:
“Greta’nın başlattığı bu hareket iklim meselesi üzerinde çalıştığım bu 30 yıllık dönemin en umut verici şeylerinden biri. Küresel ısınmanın kuşağımıza getirdiği meydan okumayı en keskin hatlarına kavuşturduğu gibi, yetişkinlere de sahiden yetişkin olduklarını ispat etmeleri için meydan okuyor. Onun için, ayağa kalkan bütün o gençlere binlerce teşekkür.”
Dünyanın dört bir yanında yapılmakta olan ya da yapılması planlanan öylesine çok öğrenci grevi var ki, takip etmesi gittikçe güçleşiyor. Twitter’da Kükreyen Fındık Faresi adıyla paylaşım yapan bir destekçi, haberi çıkan ya da yapılacağı ilan edilen tüm grev çağrılarının konumlarını işaretlediği bir Google haritası derlemiş: Bu konumlar Abuja ve Bugoloobi’den Sacramento’ya ve Medellín’e kadar çok geniş bir alana yayılıyor. Online kampanyayı yürüten aktivist Guardian’a “Hiçbir şekilde eksiksiz olduğu söylenemez tabii” diyor. “Ne de olsa, bu bir OHAL durumu.”
Haritanın son güncellemesinde özellikle Birleşik Krallık’ta ve kuzey Avrupa’da eylem yapılan ya da yapılacak olan yerlerin işaretleri üstüste yığılmış görünüyor. @dormouseroared 'iklim grevi' ('climate strike') sözcüklerinin çeşitli dillerdeki yazılışlarını da biriktiriyor.
Twitter’da fındıkfaresine yazılan cevaplar arasında “Hep bunu hayal etmiştim”, “İktidar çocuklara”, “Harika” gibi mesajlar var. Birisi de basitçe “Umut” yazmış.
İlk örgütlenen ülkelerden biri Avustralya idi. Geçen Kasım’da, örgütleyenlerin hesabına göre yaklaşık 15 bin öğrenci okul kırdı. Geçen Cuma öğrenciler muhalefet partisi binasının önünde toplanıp iklim için 'lobi' yaptılar. 1 Mart’ta federal maliye bakanlığı binasını hedef alacaklarını belirttiler. İki hafta sonra ise (yani 15 Mart’ta) dünya çapındaki okul grevi eylemine katılacaklar.
Grevci gençler Queensland eyaletinde Adani kömür madeninin kapatılması için derhal siyasi karar alınmasını ve fosil yakıtların tamamen bırakılıp yüzde100 yenilenebilir enerjiye geçilmesini talep ediyorlar.
Geçen Perşembe (14 Şubat) Castlemaine bölgesinden üç öğrenci – 11 yaşındaki Allum Bridgefoot, 14 yaşındaki Harriet O’Shea Carre ve gene 14 yaşındaki Milou Albrechy, federal parlamentoda muhalefet lideri ile görüştü. Öğrenciler, “Bizimle görüşmeye istekli olması iyiye işaret” dediler. “Başbakan grevleri kınamıştı da.”
Kaynaklar bakanı Matt Canavan’ın tavrı ise daha da düşmanca olmuştu. "Çocukların ders asacaklarına madencilik ve bilim okuması çok daha iyi olurdu” demişti. “Protesto gösterisine gitmekle öğrenebileceğin en iyi şey, işsizlik kuyruğuna nasıl girilir, onu öğrenmekten ibarettir.”
Fotoğraf: AP
Belçika’da binlerce öğrenci en az dört hafta üstüste grev yaptı. Bunlardan birindeki pankartta yazan cümle şimdi çok meşhur: “Sen ödevini yaptığın zaman ben de kendiminkini yaparım.”
3 binden fazla bilim insanı orada grevlere destek verdiğini açıkladı. Belçika hükümeti baskıyı iyice hissetmeye başladı. Çevre bakanlarından biri, ülke gizli servislerinden bu çocukların bilinmeyen dış güçlerden talimat aldıklarını öğrendiğini iddia etti ama yalanı istihbarat servislerince hemen yalanlanca istifa etmek zorunda kaldı.
İsviçre, en büyük eylemlere sahne olan ülkelerden biri. Yerel aktivistler 18 Ocak’ta 23 bin öğrencinin grev eylemine katıldığını, 2 Şubat’ta ise bu sayının 65 bine çıktığını belirttiler. İsviçre grevcileri de 15 Mart’ta yapılacak dünya çapındaki eyleme hazırlanıyor. İsviçreli grevci öğrenciler hükümetin derhal iklim OHAL’i ilan etmesini, 2030’a kadar yani 10 yıl içinde ülkeyi sıfır-karbon salıcısı duruma getirecek politikalar uygulanmasına geçilmesini ve bu politikaların hiçbir jeoloji mühendisliği (geo-engineering) çözümü içermemesini ve gerekirse mevcut ekonomik sistemin dışına çıkılmasını talep ediyorlar.
Aktivistlerin israrla vurguladıkları bir nokta da meselenin bireysel hayat tarzı seçimlerine değil sisteme ilişkin olduğu. Çocuklar sağ kanat politikacılar tarafından eleştirilmekle birlikte yerel hükümetler öğrenci temsilcilerinden heyetlerle buluşup mesela okul gezilerinde uçak kullanılmaması gibi kısa vadeli tedbirler üzerinde görüşmeye başladılar. Bir bölge yönetimi öğrenci hareketine destek verdiğini ilan etti. Seçim yılında eyalet liderleri de ihtiyatlı olmakla birlikte, desteklerini ifade ettiler.
“Şu an için hükümet yöneticileri gayet ataerkil bir tepki göstermekte. Gençliğin kendi geleceği için gösteriler yapmasının iyiye bir işaret olduğunu söylüyorlarsa da, gerçekte hiçbir şey yapmıyorlar” diyor Thomas Bruchez. Kendisi Cenevre Üniversitesi’nde okuyan 20 yaşında bir öğrenci. İki hafta içinde, grev organizatörlerinin bundan sonraki ülke çapındaki grev için hazırlandıklarını söylüyor. O grevde işçilerin de nasıl işin içine sokulabileceğini düşünmekte, yüksek müterakki vergiler yoluyla finanse edilen ücretsiz kamu taşımacılığı gibi daha kesin ve net talepleri belirlemeye çalıştıklarını belirtiyor.
Almanya’da aktivistler Guardian gazetesine, her hafta seferberlik halinde olduklarını belirtiyorlar. Bir önceki Cuma (Şubat) 50 ayrı şehirde 20 bin öğrenci grevdeydi. 18 Ocak’ta 30 bin okul kırıcı vardı. Bu Cuma (15 Şubat) en az 30 şehirde grevler olması beklenmekteydi.
15 Mart Cuma günü yapılacak küresel grev günü ise Almanya’daki en büyük grev olması bekleniyor: 150 şehirde grevler olacak. Bir lise öğrencisi olan Jakob Blasel “Büyüklerin geleceğimizi imha etmesi kabul edilir bir şey değil” diye konuşuyor. “Amacımız, Almanya’da kömür enerjisini ve her yerde fosil enerjisini sona erdirmek.” Blasel, politikacıların bu kampanya ve eylemler konusunda hayranlıklarını ifade ettiklerini, ama bu hayranlığın eyleme dönüşmediğini söylüyor. “Bu kabul edilemez” diyor. “Onlar eyleme geçene kadar durmayacağız.”
Şu âna kadar Almanya’da katılanların yüzde 75’i okul çocukları olmuş, ama gittikçe artan sayıda üniversite öğrencisinin de katılmakta olduğu gözleniyor. 22 yaşındaki Luisa Neubauer, üst düzey hükümet yetkilileriyle görüşmek üzere davet edilenlerden biri. Luisa, Alman ekonomi bakanının yüzüne karşı sorunun bir parçası olduğunu, çünkü halk ya da gezegen için çalışmak yerine endüstriye hizmet ettiğini söylemiş.
“Politikacılarımızın ve hükümetimizin şunu anlaması gerek: bugün yaptıkları herşey, gelecek kuşakların ödemesi gereken bir bedel haline geliyor” diyor Luisa. “Biz bunu eğlence olsun diye yapmıyoruz, başka seçeneğimiz olmadığı için yapıyoruz.”
Bununla birlikte Luisa da ülke çapındaki tartışmada yeni bir yön belirdiğine dikkat çekiyor. “Şimdi iklim ve çevre konusunda bir tartışma başladı, ki bu iyi bir şey. Yıllardan beri ilk defa insanlar mültecilerden değil, çevreden bahsediyorlar."
Çeviren: Ömer Madra